Yaklaşık 33 milyon araç sahibini doğrudan ilgilendiren bir konu olan zorunlu trafik sigortası, sigortacılık sektörünün ve kamuoyunun daimi gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Ancak, bu hususta yayımlanan haberler ve yapılan yorumlar dikkatle incelendiğinde, büyük çoğunluğunun hatalı veya eksik bilgilere dayandığı açıkça görülmektedir. Benzer şekilde, tarafımıza ulaşan taleplerin dahi neredeyse tamamının yanlış bir bilgi algısından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, trafik sigortası kapsamında son dönemde en çok tartışılan ve yanlış bilinen noktaları, güncel verilerle birlikte doğru bir biçimde izah etmek gerekmektedir.
Güncel Trafik Sigortası Primleri Hakkındaki Durum
- Yanlış Algı: Sigorta primlerine her ay fahiş oranlarda zam gelmekte, bedeller hızla katlanarak artmakta ve otomobiller için poliçe fiyatları 125 bin Türk Lirası düzeyini aşmaktadır.
- Gerçekler: Ekim ayında yürürlüğe giren yeni tarife bilgileri temel alındığında, mevcut prim tablosu şu şekildedir:
- İstanbul’da, en riskli grupta yer alan (yılda 5-6 kazaya karışan, ölümlü kazaya sebebiyet veren, 0. basamak) bir sürücünün ödeyeceği azami prim 44.290 TL’dir.
- Yine İstanbul’da, en avantajlı basamakta bulunan (hasarsızlık indirimi hakkı olan, 8. basamak) bir sürücünün poliçe bedeli 7.382 TL’dir.
- Otomobiller için belirlenen en düşük prim tutarı 6.616 TL olup, bu bedeli genellikle Adıyaman, Hakkari, Hatay gibi illerde ikamet eden hasarsız sürücüler ödemektedir.
- Trafik sigortasının en üst limiti ise 286.690 TL’dir. Bu meblağ, İstanbul’da bulunan ve en yüksek hasar basamağına ait yolcu otobüsleri için geçerlidir.
- Örnek vermek gerekirse, İstanbul’da 0. basamaktaki bir taksi sürücüsünün poliçe maliyeti 116.694 TL iken, 8. basamaktaki hasarsız bir taksi sürücüsü için bu prim 19.945 TL seviyesindedir. İstanbul, sigortacılık risk hesaplamalarında en yüksek primlerin uygulandığı il olarak öne çıkmaktadır.
Trafik Sigortası Neden Kasko Sigortasından Daha Yüksektir?
- Yanlış Algı: Zorunlu trafik sigortası primi, kasko sigortasının maliyetinin katbekat üzerindedir.
- Gerçekler: Bu ifade doğrudur; ancak bu durum, sigortanın teminat kapsamı göz önüne alındığında gayet doğaldır. Trafik sigortası, kaza neticesinde üçüncü şahıslara verilen maddi ve manevi zararları güvence altına almaktadır. Güncel tazminat limitleri, vefat ve sakatlık durumlarında kişi başına 2.7 milyon TL, kaza başına ise 13.5 milyon TL olarak belirlenmiştir. Bu, bir kaza sonucunda bir kişinin ölümüne neden olunması halinde, sigortanın en fazla 2.7 milyon TL ödeme yapacağı anlamına gelir. Eğer zincirleme bir kazada birden fazla vefat durumu meydana gelirse, trafik sigortası 13.5 milyon TL’ye kadar tazminat ödeme yükümlülüğü taşır.
Kasko sigortası ise sadece sigortalının kendi aracındaki maddi hasarları karşılar. Esas ayrım şudur: Zorunlu trafik sigortası cana gelen zararları, kasko sigortası ise mala gelen zararları teminat altına alır. Cana yönelik zararları kapsayan bir poliçenin priminin daha yüksek olması, risk değerlendirmesi açısından son derece yerindedir. Bundan 4-5 yıl önce kaskonun daha pahalı, trafiğin daha ucuz olduğu uygulamanın aksine, mevcut durum daha doğru bir fiyatlandırmayı yansıtmaktadır.
Trafik Sigortası Tüm Zararı Karşılama Yeterliliğine Sahip Değildir
- Yanlış Algı: Trafik sigortası, üçüncü şahsa verilen maddi ve manevi hasarın tümünü eksiksiz bir şekilde karşılar.
- Gerçekler: Bu, sektördeki en büyük yanılgılardan biridir. Trafik sigortasının maddi hasar teminatı, araç başına 300 bin TL, kaza başına ise 600 bin TL ile sınırlandırılmıştır. Trafikte bir araca çarpılması sonucu oluşan hasarın maliyeti, sigortanın ödeyeceği azami tutarı (300 bin TL’yi) aşarsa, bu limitin üzerinde kalan meblağ sigortalının kendi cebinden ödenmek zorundadır. Günümüz koşullarında, özellikle lüks segment araçlarda, tek bir parçanın (tampon, far vb.) onarım bedelinin bu limitin neredeyse iki katına ulaştığı dikkate alınmalıdır.
Benzer şekilde, bir ölümlü kazaya sebebiyet verilmesi ve mahkemenin hükmettiği vefat tazminatının 4 milyon TL olarak belirlenmesi durumunda, trafik sigortası yalnızca kendi limiti olan 2.7 milyon TL’yi karşılayacak; aradaki fark olan 1.3 milyon TL yine sigortalının şahsi sorumluluğunda kalacaktır.
Bu bağlamda, zorunlu trafik sigortasının güncel limitlerinin, meydana gelebilecek potansiyel zararları karşılamakta yetersiz kaldığı açıkça görülmektedir. Bu eksikliği gidermek ve kapsamı genişletmek amacıyla, trafik sigortasının tamamlayıcısı niteliğindeki İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası (İMM) poliçesinin yaptırılması büyük önem taşımaktadır. İMM, zorunlu trafik sigortası teminatlarının yetersiz kaldığı durumlarda devreye girerek, üçüncü şahıslara verilen tüm zararı güvence altına alır. Bu ek teminat olmaksızın trafiğe çıkılmaması kuvvetle tavsiye edilmektedir.





