Son günlerde haber bültenlerinde sıkça karşılaştığımız, insanın kanını donduran çöken binalar manzaraları var; Kocaeli başta olmak üzere birçok ilimizde binalar durduk yere olduğu yere yığılıyor. Ortada ne bir deprem sarsıntısı var ne de görünür bir dış etken, ancak kolonlar bir anda kağıt gibi yırtılıyor ve yüzlerce insan evsiz kalıyor. Sadece Kocaeli özelinde baktığımda 35’e yakın binanın tahliye edildiğini, yüzlerce ailenin apar topar sokakta kaldığını görüyorum. Bu tablo, 20 yılı aşkın meslek hayatımda en sık karşılaştığım o can alıcı soruyu yeniden gündeme getirdi: “Binam kendi kendine çökerse sigorta paramı öder mi?” Bu hafta, sahada edindiğim tecrübeler ışığında, kafanızdaki bu acaip karmaşayı netleştirmek istiyorum.
1. DASK: Her Yıkımı Karşılar mı? Kısa ve net cevap: Hayır. Vatandaş arasında yanlış bilinen bir ezber var; DASK’ın her türlü bina hasarını ödeyeceği sanılıyor. Oysa Doğal Afet Sigortaları Kurumu, poliçe isminden de anlaşılacağı üzere sadece deprem ve depremin tetiklediği (yangın, tsunami, yer kayması gibi) hasarları tazmin eder. Kocaeli’ndeki olayda olduğu gibi, bina tamamen zemin sıvılaşması, malzeme yorgunluğu veya mühendislik hatası yüzünden çöktüyse DASK devreye girmez. Hasar dosyanız anında reddedilir. Ancak teknik inceleme sonucu, binanın çöküşü Sındırgı’daki son depremin yarattığı yorgunluğa bağlanabilirse, işte o zaman tazminat hakkınız doğar.
2. Konut Paket Sigortası Kurtarıcı Olur mu? Konut sigortaları; yangından sele, fırtınadan hırsızlığa kadar geniş bir yelpazede güvence sunar. Ancak işin rengi, binanın “kendi kusurundan” dolayı yıkılması durumunda değişir. Sigortacılıkta temel kuraldır; malın kendi ayıbı teminat dışıdır. Binanız durduk yere, yapım hatası veya eskime nedeniyle çöküyorsa, en kapsamlı konut poliçesi bile hasarı karşılamaz. Fakat burada ince bir detay var. Eğer çökme nedeni binanın çürümesi değil de, poliçenizde teminat altına alınan “yer kayması” ise sigorta şirketi zararınızı karşılamak zorundadır. Bu ayrımı iyi yapmak, hasar sürecini yönetirken elinizi güçlendirir.
3. Tahliye Edilen Binalar ve Kira Yardımı Evlerine giremeyen, otellere sığınan mağdurların durumu içler acısı. Burada sigortacılık tekniği açısından acı bir gerçekle karşılaşıyoruz. Bir poliçenin tazminat ödemesi için riskin fiilen gerçekleşmiş olması, yani fiziksel bir hasarın doğması şarttır. “Bina çökebilir, tedbiren boşaltın” dendiğinde, henüz gerçekleşmiş bir hasar olmadığı için ne DASK ne de konut sigortası devreye girer. Sigorta şirketiniz veya acentanız size konaklama ya da kira yardımı yapmaz. Oturma izni tekrar verilene veya bina yıkılana kadar masraflar maalesef cebinizden çıkar.
4. Prim İadesi Hakkınız Saklıdır Eğer binanız riskli bulunup yıkım kararı alındıysa veya kendiliğinden çöktüyse, poliçelerinizi sakın çekmecede unutmayın. Zorunlu deprem sigortanız (DASK) ve konut poliçeniz için hemen iptal başvurusunda bulunun. Sigorta şirketleri, risk tamamen ortadan kalktığı (bina yok olduğu) için işlememiş günlerin primini size iade etmek zorundadır. Paranızı kuruşu kuruşuna geri alırsınız. Ancak yapılan testler sonucu bina sağlam çıkar ve evinize dönerseniz, poliçeleriniz hiçbir şey olmamış gibi yürürlükte kalmaya devam eder, iptale gerek yoktur.
5. Yan İnşaatın Verdiği Zararlar Bitişik parselde temel kazısı yapan kepçe, sizin binanızın statiğini bozduysa durum tamamen farklıdır. Bu senaryoda kendi DASK veya konut sigortanızdan medet ummayın. Zararı tazmin edecek olan taraf, o inşaatı yapan müteahhidin “İnşaat All Risk” veya “3. Şahıs Mali Mesuliyet” sigortasıdır. Eğer müteahhit, maliyetten kaçıp sigorta yaptırmadıysa –ki küçük ölçekli işlerde sıkça rastlıyoruz– işiniz hukuki sürece kalır. Zararınızı mahkeme yoluyla, doğrudan inşaat firmasından talep etmeniz gerekir.
6. Riskli Yapıya Sigorta Yapılır mı? Sistemsel olarak mümkün değildir. DASK veri tabanı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile entegre çalışır. Bir bina resmi kayıtlara “ağır hasarlı” veya “riskli yapı” olarak işlendiği an, sistem otomatik olarak poliçe üretimini engeller. Hiçbir acente istese de bu işlemi gerçekleştiremez. Ancak binada güçlendirme çalışmaları tamamlanır ve resmi makamlarca “sağlam” raporu sisteme işlenirse, yeniden sigortalanabilir hale gelirsiniz.






