Beklenen Marmara Depremi, Marmara Denizi’nde gerçekleşme ihtimali yüksek olan büyük bir deprem senaryosu, uzman çevreler tarafından sürekli olarak değerlendirilmektedir. Bu konudaki jeolojik ve sismolojik tartışmalar alanın yetkin bilim insanlarına bırakılırken, finansal ve sigortacılık sektörü, olası bir afetin getireceği maliyete karşı kapsamlı hazırlıklarını sürdürmektedir. Zira, potansiyel hasar ödeme yükümlülüğü nedeniyle, sigorta kuruluşları bu hazırlıkların merkezinde yer almaktadır. Bu çalışmaların sonucunda, beklenen Marmara depreminin finansal boyutu, başka bir deyişle sigortalı hasar potansiyeli, detaylı modellemelerle ortaya konmuştur.
Bu kapsamlı çalışmanın gerekliliği, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından edinilen tecrübe ışığında daha net anlaşılmaktadır. Söz konusu afetlerde, sigorta kuruluşları (Zorunlu Deprem Sigortası-DASK dahil olmak üzere) yaklaşık 115 milyar TL tutarında hasar tazminatı ödemesi gerçekleştirmiştir. Toplam ekonomik kaybın 105 milyar dolar olarak hesaplandığı bu süreçte, sigorta sektörünün üstlendiği pay yalnızca 5 milyar dolar (genel kaybın yaklaşık %5’i) seviyesinde kalmıştır. Bu durumun temel nedeni, depremden etkilenen coğrafyanın sanayi yoğunluğunun düşüklüğü ve konut ile ticari sigortalılık oranlarının yetersizliğidir.
İLK KEZ KAPSAMLI DEPREM STRES TESTİ UYGULANDI
Marmara Bölgesi, Türkiye’nin hem en yüksek sanayi ve ticaret hacmine sahip bölgesi hem de konut sigortası ve ticari sigortalılık penetrasyonunun en yoğun olduğu alanlardan biridir. Bu nedenle, beklenen bir Marmara depreminin yaratacağı sigortalı hasar miktarının çok daha büyük boyutlara ulaşacağı öngörülmektedir.
Bu yüksek risk potansiyeli nedeniyle, sektörün düzenleyici ve denetleyici otoritesi olan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), olası hasarın boyutunu ve coğrafi dağılımını kesin olarak belirlemek amacıyla bir risk modellemesi yapılmasını talep etmiştir. Sektör profesyonelleri bu süreci ‘stres testi’ olarak adlandırmaktadır. Türkiye’nin tek yerel modelleme kuruluşu olan T-Rupt Teknoloji (Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Türk Reasürans çatısı altında faaliyet göstermektedir) bu önemli deprem modellemesi görevini üstlenmiştir.
EN ÇOK ETKİLENECEK 10 İLİN HASAR PROJESİYONU
T-Rupt Teknoloji tarafından gerçekleştirilen bu modelleme çalışmasında, Marmara Denizi için 7.1 ile 7.4 büyüklükleri arasında değişen dört farklı potansiyel deprem senaryosu esas alınmıştır. Yayımlanan rapor, özellikle Marmara Bölgesi’ndeki sanayi ve ticari işletmelerin sahipleri için kritik bilgiler içermektedir.
Analizler sonucunda; İstanbul, Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, Sakarya, Balıkesir, Çanakkale, Bilecik, Yalova ve Edirne olmak üzere on ildeki sanayi tesislerinde, ticari işletmelerde ve konutlarda meydana gelebilecek hasar boyutları netleştirilmiştir. Bu illerin seçimi, hem yüksek sanayi ve konut yoğunlukları hem de öngörülen deprem büyüklüğünün bu coğrafyayı doğrudan ve yoğun bir şekilde etkileme potansiyeli dikkate alınarak yapılmıştır.
SADECE SİGORTALI HASARDA 21 MİLYAR DOLAR RİSKİ
Elde edilen verilere göre, adı geçen Marmara illerinde sigorta şirketleri tarafından sağlanan toplam sigorta teminatı hacmi 11.5 trilyon TL seviyesindedir. Bu rakam, sigortacıların bölgedeki sanayi, ticari ve konut riskleri karşılığında üstlendiği toplam finansal yükümlülüğü göstermektedir.
Yapılan risk modellemesi, 7.1 ve 7.4 büyüklüğündeki senaryolara göre, oluşacak sigortalı hasar tutarının (2024 yılsonu verileri baz alınarak) 380 milyar TL ile 500 milyar TL arasında bir aralıkta olacağını öngörmektedir. Bu meblağ, dönemin dolar kuruyla hesaplandığında 14 milyar doların biraz üzerindedir.
Ancak, güncel döviz kurları üzerinden bir projeksiyon yapıldığında, Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) haricindeki sigortalı hasar tutarının yaklaşık 21 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Bu duruma ek olarak, sadece İstanbul’da DASK tarafından ödenecek hasarın, 6 Şubat depremlerinde ödenen 40 milyar TL’lik (Kahramanmaraş) miktarın üç katına çıkabileceği tahmin edilmektedir.
Netice itibarıyla, beklenen Marmara depreminin gerçekleşmesi durumunda, sigorta sektörünün ödeyeceği toplam hasar tazminatının, Kahramanmaraş depreminde ödenen miktarın yaklaşık dört katına ulaşacağı öngörülmektedir. Bu projeksiyonlar, afetin yaratacağı toplam ekonomik kaybın (sigortalı olmayan zararlar dahil) çok daha büyük bir boyutta olacağına net bir şekilde işaret etmektedir.




