Sigortacılıkta çeyrek asra yakın süredir sahadayım, çok düzenleme gördüm ama 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan bu değişiklik gibisi az gelir. Öze Sağlık Sigortası ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortalarında oyunun kuralları baştan aşağı, kökten değişiyor. Okurlar, dostlar, müşteriler sürekli arıyor; telefonlarımız susmuyor. “Ömür boyu yenileme hakkı ne olacak?”, “Yaş sınırı beni vurur mu?”, “Fiyatlar uçar mı?” gibi sorular havada uçuşuyor. Lafı dolandırmadan, sektörün içinden biri olarak, 1 Ocak sonrası karşılaşacağınız tabloyu, işin mutfağından süzülen bilgilerle netleştirelim. İşte sahadan süzülen gerçekler ve yeni dönemin yol haritası.
Beyan Devri Kapanıyor: Artık Sistem Konuşacak
Eskiden nasıldı? Müşteri ne derse, poliçe kağıdına o yazılırdı büyük oranda. “Rahatsızlığım yok” derseniz, aksi ispatlanana kadar yok sayılırdı. Bitti o devir. Sigorta şirketlerinin “kapalı kutu” dönemi sona eriyor; veri paylaşımı zorunlu hale geliyor. Yeni sistemde sigorta şirketiniz; Sağlık Bakanlığı, SGK ve Sigorta Bilgi Merkezi üzerinden tüm sağlık geçmişinizi, röntgeninizi çeker gibi görecek. Şirketler arası geçişte yaşanan “Ben senin eski hastalığını bilmiyordum” bahaneleri de tarihe karışıyor. Ancak sistemde veriye ulaşılamayan istisnai durumlarda yine sizin beyanınız esas alınacak. Yani şeffaflık, artık bir tercih değil, zorunluluk.
Masadaki İki Seçenek ve “Tek Tip” Yanılgısı
Herkesin kafasında “Tek tip poliçe mi geliyor?” sorusu var. Hayır, öyle bir dünya yok. Önünüze iki farklı menü konacak. Sigorta şirketleri size ya “Ömür boyu yenileme garantili” prestijli bir poliçe sunacak ya da “Garantisiz” standart bir poliçe. Bu ayrım hem Özel Sağlık Sigortası (ÖSS) hem de Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) için geçerli. 1 Ocak’ta startı verilecek olan bu uygulama ile her iki ürün grubunda da kurallar, tüketicinin lehine olacak şekilde, aynı standartlara bağlanıyor.
Kritik Viraj: 60 Yaş Sınırı
Buraya dikkat. “Yaş 70, iş bitmiş” demeyin ama sigortada işler biraz öyle yürüyor. Ömür boyu yenileme garantisini kapmak istiyorsanız, 60 yaşından gün almamış olmanız şart. 1 Ocak 2026 itibarıyla 59 yaşında veya daha gençseniz, bu trene binebilirsiniz. 60’ı geçtiyseniz, maalesef garantili poliçe kapıları size kapanıyor; ancak garantisiz poliçelerle yola devam edebilirsiniz. Bu işin raconu artık erken davranmakta.
Garantiyi Hak Etmek İçin: 3 Yıl ve “Hasar Prim” Dengesi
“Ben parayı verdim, garantiyi aldım” diye bir şey yok. Sigorta şirketi sizi 3 yıl boyunca bir nevi “deneme süresine” tabi tutacak. Şartlar net:
-
Kesintisiz 3 yıl aynı şirkette kalacaksınız.
-
Bu süre zarfında şirketin sizin için ödediği tazminat (tedavi masrafları), sizin şirkete ödediğiniz primin %80’ini geçmeyecek.
Matematik basit ama acımasız. Diyelim ki 3 yılda toplam 300 bin TL prim ödediniz. Eğer şirket size 200 bin TL sağlık harcaması yaptıysa, %80 barajının altındasınız, garantiyi kaparsınız. Ama şirket sizin için 250 bin TL harcadıysa, geçmiş olsun. Garanti hakkını kaybedersiniz ve herşey sil baştan başlar. Süreç sıfırlanır, yeni bir 3 yıllık maratona çıkarsınız. 60 yaşını o arada geçseniz bile, sisteme ilk giriş yaşınız baz alındığı için hakkınız yanmaz, sadece ertelenir.
Altın Bilet: Ömür Boyu Yenileme Garantisi Neden Önemli?
Bu garantiyi aldığınız an, sigortacılıkta “dokunulmazlık” zırhını giymiş olursunuz. O saatten sonra başınıza ne gelirse gelsin; kanser de olsanız, kalp de çıkarsa, şirket size “Poliçeni iptal ediyorum” diyemez. “Ek prim alırım”, “Limitini düşürürüm”, “Şu hastalığı kapsam dışı bırakırım” gibi yollara sapamaz. Sizin aleyhinize tek bir virgül bile değiştiremezler. Bu, kafanızın yastığa rahat gitmesi demektir.
Bekleme Süresi: Sadece İlk Yılın Çilesi
“Hemen ameliyat olabilir miyim?” sorusunun cevabı yine “Hayır” ama şartlar yumuşuyor. Bekleme süreleri kalkmıyor fakat sadece ilk yılla sınırlandırılıyor. Şirketler, poliçenin yapıldığı ilk sene bazı hastalıklar için “Bekle” diyebilir. Ancak ikinci yıldan itibaren, “Bu hastalık bekleme süresine takılıyor” deme lüksleri olmayacak.
Özgürlük Dönemi: Şirket Değişikliğinde Hak Kaybı Yok
Mevcut acenta veya şirketinizden memnun değilseniz, ipiniz onların elinde değil artık. 3 yılın sonunda garantiyi cebinize koyduğunuzda, başka bir şirkete “krallar gibi” transfer olabilirsiniz. Yeni geçtiğiniz şirket, “Dur bakalım, seni bir de ben 3 yıl deneyeyim” diyemez. Garantiniz devam eder. Aynı şekilde, bekleme süresini bir kez doldurduysanız, yeni şirket size tekrar bekleme süresi dayatamaz. Tüketici için müthiş bir hareket alanı bu.
Kurumsal Tuzak: Grup Poliçesinden Bireysele Geçiş
İş yeriniz size bir grup sağlık sigortası yapmış olabilir, ne güzel. Ama işten ayrıldığınızda sudan çıkmış balığa dönebilirsiniz. Aynı şirkette ve aynı şartlarda bireysel olarak devam etme hakkınız saklı, bunda sorun yok. Ancak, “Ben ömür boyu yenileme garantisi istiyorum” derseniz, iş rengini değiştiriyor. Grup poliçenizde bu garanti yoksa, bireysele geçtiğinizde sanki hiç sigortanız yokmuş gibi sıfırdan 3 yıllık süreci başlatmanız gerekir. Ayrıca grup poliçesinden çıkıp başka bir şirkete gitmek isterseniz, o şirket sizi kabul etmek zorunda değil; kapı duvar olabilir.
Mevcut Müşteriler ve Fiyat Beklentisi
“Benim zaten poliçem var, ben ne olacağım?” diyenler rahat olsun. Mevcut haklarınız baki. Eğer halihazırda ömür boyu yenileme garantiniz varsa, aynen devam. Yoksa ve yaşınız tutuyorsa, şirket size bu teklifi sunmak zorunda. Fiyat konusuna gelince; devlet “Fiyat şudur” demiyor, serbest piyasa devam. Ancak garantiyi aldıktan sonra şirketler kafalarına göre astronomik zamlar yapamayacak. Ayrıca şirketler arası geçişin kolaylaşması rekabeti kızıştıracağı için, fiyatlarda bir miktar gevşeme veya en azından direk fahiş artışların önünün kesilmesi muhtemel.






