Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) daha yüksek düzeyde devlet katkısı almak isteyen finansal açıdan bilinçli bireyler, özellikle 56 yaşından sonra, birden fazla BES sözleşmesi açma stratejisine yöneliyor. Bu yaklaşımın temelinde, BES’te sözleşme sayısına herhangi bir sınırlama olmaması yatıyor. Bu taktiğin sunduğu en önemli avantajlardan biri, her sözleşmeden emekliliğin farklı yıllara planlanmasıdır.
Bu yöntemin işleyişi şu şekilde özetlenebilir: 56 yaşını dolduran ve sistemde en az 10 yılını tamamlayan katılımcılar, emeklilik hakkı elde ederler. Emekli olacakları yıl, sadece o sözleşmeye en üst seviyede devlet katkısından yararlanabilmek için gereken katkı payını tek seferde yatırıyorlar. Diğer sözleşmelerine ise o yıl herhangi bir ödeme yapmıyorlar. 10 yıl ve 56 yaş şartlarını yerine getiren katılımcı, birikimlerinin %30’u oranındaki devlet katkısının tamamını çekme hakkı kazanıyor. Bu sayede, başka hiçbir yatırım aracında kolay kolay bulunmayan %30 gibi yüksek bir getiriyi, kısa bir zaman diliminde (devlet katkısının hesaba geçmesi genellikle 1,5-2 ay sürebiliyor) elde etme imkânı doğuyor.
Ayrıca, emeklilik sonrası elde edilen birikimler, ilerleyen yıllarda diğer aktif Bireysel Emeklilik sözleşmelerinin katkı paylarını finanse etmek için kullanılabiliyor. Bu, birikimlerin devamlılığını ve yeni sözleşmelerin büyümesini sağlıyor. Diğer bir seçenek olarak, emekli olunan sözleşmedeki fonların bir kısmı veya tamamı, emeklilik gelir planına dönüştürülerek düzenli maaş alınabilir. Bu maaşlar da devam eden diğer sözleşmeler için bir finansman kaynağı oluşturabiliyor.
Bu stratejiyi etkili bir şekilde uygulamak için iki temel koşulun sağlanması gerekiyor: Birincisi, her yıl en az bir sözleşmenin 10 yıllık süresini tamamlamış olması, ikincisi ise katılımcının 56 yaşını doldurmuş olmasıdır.
Birikimlerinizi döviz bazında değerlendirmenize olanak tanıyan Geri Ödeyen Sigortası ve Yaşamaya Değer Sigortası gibi ürünlerle sağlam bir yatırım sepeti oluşturabilirsiniz. Bu sigortalar, hem geleceğe yönelik güvence sunar hem de birikimlerinizi dolar cinsinden yöneterek enflasyonun etkilerinden korumanıza yardımcı olur. Böylece, uzun vadede finansal hedeflerinize ulaşmak için güvenilir bir yol izlemiş olursunuz.